Maraşla ilgili sorular - Questiones about Varosha

Questiones about Varosha

1-What are the goals set by Tatar and Erdoğan for the besieged city (Varosha) and what is the current situation?

2-What is the opinion of the major parties, about the moves being made in the besieged city (Varosha) and also of the Turkish Cypriot community in general?

3-What are your suggestions for Varosha?

1- In 2019, UBP&HP coalition put forward some opinions about especially Varosha, when they formed the government. They started to work with Turkey on that opinions. First of all, the study, named as inventory study, was done for Varosha, and after that it has been visited with Turkish Cypriot media. At the Varosha, meetings were organized with lawyers and capital owners whose some of them came from Turkey. In addition Evkaf, who claimed rights on the Varosha, did a great public opinion study on that issue in the country.

In this content, considering that Evkaf and properties legal owners, time to time making statements from UBP&HP coalition, that on a formula was working.(But Varosha must removed from the military zone so that properties legal owners may redress through immovable property commission (IMC) or ask to return of properties to themselves.)

About a week ago, some political party leaders and Mr. Tatar, whose “invited” by Turkey, talked with Erdoğan on that issue and Tatar said ̈Varosha will open as soon as possible under the administration of TRNC to its former legal owners and former residents before 1974 ̈. Also coalition partner Mr. Özersay, who leading this issue, emphasised to Greek Cypriots and the other international actors will not be able prevent to the the implementation of Turkish Cypriots Varosha policy as long as proceed carefully.

2- Left wing political parties, as CTP, TDP, YKP and BDP, have not positive look for opening Varosha to out of UN Security Council Resolutions and international law. This political parties and the authorities uttered over and over again that issue, and also is uttering directly or indirectly against to Mr. Tatar and Mr. Erdoğan’s plan to opening Varosha under administration of TRNC.
Recently, CTP Famagusta MP Asım Akansoy, who gave a statement to a newspaper, said Varosha policy can create to negative reflections beyond expectations, strain more between two communities’ relations, push us into a dangerous process. Also he said that they are not to be in any preventive attitude for opening Varosha, because international law and UN Security Council Resolutions are very decisive decisions.

Turkish Cypriot community has two different opinions like political parties about this issue. While nationalists have positive looks to Mr. Tatar and Mr. Erdoğan’s plan. Supporters of peace and federal solution doesn’t want new problems at Cyprus with opening Varosha under the administration of TRNC. Peace supporters support to opening, that not against to international community and Greek Cypriot community.

3- For years Varosha quite often was also included in the decisions taken by the UN Security Council regarding the Cyprus problem. The international community has taken decisions considered as law regarding what the future status of Varosha will be. In the UN Security Councils’ Articles 550 and 789 it is stated under what conditions and how [the area] can be reopened and who will be in control [of the area].
In addition, with the opening of the pass points in 2003, Turkish and Greek Cypriots from Famagusta have regularly come together to come up with future plans for Famagusta and Varosha. They have come up with plans that they have shared with the public. They came up with the idea that they can live together at a grand Famagusta-Varosha area. By ignoring them, no step takes for Famagusta-Varosha region.
Each step for Varosha should not conflict to UN Security Council Resolutions and international law. Varosha should act a catalytic for a federal solution with Greek Cypriots in the island. Finally, about Varosha should not be created new violation of rights.

Maraşla ilgili sorular

1-Tatar ve Erdoğan'ın kuşatılmış şehir Maraş için belirlediği hedefler nelerdir ve mevcut durum nedir?

2-Kuşatma altındaki şehirde (Maraş’ta) yapılan hamleler ve ayrıca genel olarak Kıbrıs Türk toplumu hakkında büyük partilerin görüşleri nelerdir?

3-Maraş için önerileriniz nelerdir?

1- Maraş’la ilgili özellikle UBP-HP koalisyonunun 2019 yılında kurulmasıyla beraber bir takım görüşler ortaya konmuştur. Bu görüşler doğrultusunda Türkiye ile paralel çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Öncelikle Maraş için envanter çalışması olarak isimlendirilen bir çalışma yapılmış ve Kıbrıs Türk medyasıyla beraber Maraş gezilmiştir. Maraş içinde Türkiye’den gelen hukukçu ve sermaye sahipleriyle toplantılar organize edilmiştir. Bu arada Maraş’ta uzun süredir hak sahibi olduğunu iddia eden Vakıflar İdaresi (Evkaf) bu konuda ülke içinde büyük bir kamuoyu çalışması yapmıştır.
Bu çerçevede, Vakıflar İdaresini de dikkate alan ve Maraş’taki mülklerin yasal sahiplerini de hesaba katan bir formül üzerinde çalışıldığına dair zaman zaman açıklamalar olmuştur. (Fakat mülklerin yasal sahiplerinin, Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığıyla tazmin edilmesi veya mülklerinin iadesi için, Maraş’ın askeri bölge kapsamından çıkarılması lazımdır ki bu konuda bugüne kadar bir adım atılmamıştır.)
Yaklaşık bir hafta önce Türkiye’ye çağrılan bazı parti başkanlarıyla beraber Tatar, Erdoğan’la bu konuyu konuştuklarını ve “Maraş’ın mümkün olan en kısa sürede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti idaresinde, 1974 öncesi yasal hak sahiplerine, sakinlerine açılacağını” söyledi. Bu arada bu konuda öncülük eden koalisyon ortaklarından Kudret Özersay ise “Rum tarafı ve diğer uluslararası oyuncuların, dikkatli şekilde ilerlendiği sürece Kıbrıs Türk tarafının kapalı Maraş’a dair politikasının hayata geçeceğini, buna engel olamayacaklarına” vurgu yaptı.

2-Maraş’ın uluslararası hukuk ve BM Güvenlik Konseyi kararları dışında açılmasına iki sol parti CTP, TDP, BKP ve YKP sıcak bakmıyor. Bu konularda partiler ve yetkili kişileri çeşitli defalar görüşlerini dile getirmişlerdir. Bu partiler Tatar-Erdoğan ikilisinin Maraş’la ilgili yapacağı Kıbrıs Türk yönetimi altındaki açılıma karşı olduklarını direkt ya da dolaylı olarak dile getiriyorlar. Son olarak bir gazeteye demeç veren ana muhalefet partisi CTP Mağusa milletvekili Asım Akansoy, Maraş adımının beklenenin ötesinde olumsuz yansımalar da yaratabileceğini, toplumlar arası ilişkiyi daha çok gerebilir ve tehlikeli bir sürece doğru bizi itebileceğini ifade etti. Ayrıca, Maraş'ın açılması yönünde herhangi bir şekilde önleyici bir tavır içinde olmadıklarını belirterek, fakat bu süreçte uluslararası hukukun ve BM Güvenlik Konseyi kararlarının çok belirleyici kararlar olduğunu da sözlerine ekledi.
Kıbrıs Türk toplumu bu konuda partiler gibi iki farklı görüşe sahiptir. Milliyetçi kesimler Tatar-Erdoğan açılımına sıcak bakarlarken, barışçı ve federal çözümü destekleyen kesimler ise Maraş açılımının Kıbrıs’ta yeni sorunlara yol açmamasını istiyorlar. Barışçı kesimler uluslararası toplumla ve Kıbrıslı Rumlarla ters düşmeyecek bir şekilde açılım olmasından yana.

3- Maraş’ın statüsünün gelecekte ne olacağı konusunda uluslararası toplum, hukuk yerine geçen kararlar üretmiştir. Nasıl ve hangi koşullarda açılabileceği, kimin denetiminde olacağı BM Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 numaralı kararlarında vardır.
Atılacak hiçbir adımın ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı ve ulusular arası ile çelişmemesi gerekmektedir. Maraş, Kıbrıslı Rumlarla beraber adada gelecekte bulunacak federal çözüm için bir katalizör görevi yapmalıdır. Bölgede çalışacak ekipler her iki toplumu temsil etmelidir. Hale hazırda Mağusa ile Maraş’ın bütüncül düşünülmesi yönünde çalışmalar yürüten uzmanlar vardır. İki tarafta da birlikte çalışmış ekipler bu konularda ciddi projeler ortaya koymuşlardır. Bunları yok sayarak Mağusa-Maraş bölgesi için adım atılamaz. Ayrıca Maraş konusunda yeni hak ihlalleri yaratılmamalıdır.

Yunancası için link.

https://dialogos.com.cy/an-sosoyme-tin-ammochosto-tha-sosoyme-kai-tin-kypro-an-ti-chasoyme-tha-chathoyme-stadiaka-oloi-mazi/