
Famagusta to fight restrictions together
Yarım asır sonra öylesine bir gündü kimileri için. Halbuki 2013 yılının bir Aralık
günü, Mağusa Suriçi'de yıllar önce ara verilmiş bir ritüel tekrar başlıyordu. Geçmiş
yüzyılın hemen başında atıl haldeki Ay. Xorinos kilisesini, İngiliz idaresindeki
adada Mağusalı Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler beraber tamir ederlerken,
Kıbrıslı Türk marangoz Kamil Reis kilisenin tüm ahşap işlerini yapar. Kendisine
ücreti soran hemşehrisi Loizides'e, "Beni utandırmayın efendim! Ben ne sizden ne de
Aziz'den para isteyemem" diyerek herhangi bir ücreti kabul etmez.
O günlerden sonra Mağusa Suriçi'nin Kıbrıslı Rumlardan arındırıldığı 1958 yılına
kadar her Pazar orada dini törenler yapılır. Kutsal Cuma'lar kutlanır. O günleri
hatırlayan Mağusalılar anılarını bizlerle paylaşırken şunları anlatmıştılar: "Ay.
Xorinos kilisesinin papazı hemen kilisenin karşısındaki evde otururdu. Herkesin
kilisede bir sandalyesi vardı ve onun parasını yıllık olarak öderdi. Bu kilisenin de
müdavimleri Maraş’ın en zenginleri idi. Ayni zamanda Mağusa Suriçi'nde yaşayan
Kıbrıslı Rumlar da bu kiliseye giderlerdi. Suriçi, Pazar günleri tüm Maraşlı
Rumlarının gezme yeri idi. Herkes en güzel kıyafetlerini giyerdi. Bizler de onlara
ayak uydurur ve ‘pazarlık kıyafetlerimizi’ giyer dolaşırdık. Yani tüm Mağusa, Pazar
günleri pırıl pırıl giyinmiş insanlarla dolup taşardı."
Ve uzun bir dönemden sonra kent çokkültürlü yapısını kaybedip, adanın adeta etnik
bir temizliğe uğramasını takip eden yılların ardından, 2013 yılında Mağusa
İnisiyatifi'nin girişimleri ve kiliseyi bir kültür sanat merkezi olarak kullanan Doğu
Akdeniz Üniversitesi'nin izniyle beraber üniversitede bölüm başkanı olan sanatçı
Ümit İnatçı'nın da uğraşları sonucu kilisenin tekrar ibadete açılması tüm kentte
heyecan yaratır.
1950'li yıllarda kilisenin karşısında kalan, Ay. Xorinos'un son papazının kızı elinde
babasının kilisede ibadetlere eşlik ettiği günlerdeki fotoğrafıyla gelir. O kiliseye
babasının elini tutarak küçük bir çocukken gelenler, şimdilerde yetmişini aşan
yaşlarına rağmen de orada hazır bulunurlar. Suriçi'ni o günlerde terk edip gidenler,
sanki kopan filimin karelerini yan yana getirmek istercesine gelip katılırlar bu
etkinliğe.
Ve ardından 2014 Nisan ayında adanın kuzeyinde yıllar sonra ilk Kutsal Cuma
binlerce kişinin katılımıyla Ay. Xorinos'da kutlanırken kent olağanüstü bir canlılık
yaşar. Bu gün, kenti bölen dikenli tellere rağmen karanlık günlerin artık geride
kaldığının işareti kabul eden Mağusalılar, Müslüman ya da Hristiyan, Kıbrıslı Türk
veya Kıbrıslı Rum demeksizin Mağusalılık temelinde tekrar bu kadar yoğunlukta ilk
kez biraraya gelir. Kenti 1974 Ağustosunda terketmek zorunda kalan ve 40 yıldan
sonra ilk kez bu günü yaşamak için Mağusa'ya gelen birçok insan gözü yaşlı bu
etkinliğe katılır. Mağusa Metropoliti Vasillious ve Müftü Fuat Tosun orada
yaptıkları konuşmalarla tüm adaya barış mesajı verirler.
Tüm Mağusalıların, din ya da ulus gözetmeksizin yaşamın her alanında uzun süredir
bir araya gelmesi bu aşırı milliyetçi Kıbrıslı Türk yöneticileri üzer ve buna karşı
tedbir almaya zorlar! İşte o günden sonra tam iki yıldır her ay tekrarlanan Pazar
ayinleri, Mayıs ayında aşırı milliyetçi Kıbrıslı Türk bir kısım yönetici tarafından
tekrar yasaklanır. Toplumların yakınlaşması, geçmişte kendilerini ayıran ya da
düşman yapan dini ve ulusal kimliklerinin aşılarak, yakınlaşmaya engel olmadan,
barışçı bir amaca hizmet etmesi elbette tüm adadaki milliyetçi unsurları
sevindirmesini beklemek bugün için aşırı iyimserlik olduğunu biliyoruz. Adada
çözüm sürecinin ciddi bir ivme yakaladığı bu dönemde, iki toplum arasında
yakınlaşma ve işbirliğinin en üst seviyede yaşandığı Mağusa kenti tekrar eksik ve
yalnız bırakılır. Kentin sahiplerinden olan Kıbrıslı Rumlar, 1958 yılında zorla
atıldıkları Suriçi'nden, 1974 yılında can havliyle bırakıp kaçtıkları Maraş'tan sonra
milliyetçi bir öfke ve bitmeyen kinin tekrardan kurbanı haline geline gelirler.
Paydaşlar ve hemşehriler köklerinin bulunduğu bu kentle birlikte bir kez daha eksik
ve yalnız bırakılırlar.
Tam da bu yasakların arifesinde BM Kültürel Haklar Sorumlusu Karima Bennoune
adayı ve kentimizi ziyaret eder. Kentin geçmişinden ve tarihinden etkilenir. Yazdığı
raporda dini ibadetlere konan kısıtlamaların kabul edilemez olduğunu, bunun derhal
kaldırılması ve bunun bir pazarlık unsuru olamayacağı yönünde, Kıbrıslı Türk
otoritelere çağrı yapar.
Binlerce yıl onlarca kültüre, medeniyete ve dine ev sahipliği yapan Mağusa'nın
yalnızlığı ve eksikliği kader değildir. Maronitlerin, Ermenilerin, Latinlerin,
Bizanslıların, Karmelitlerin, Süryanilerin, Osmanlıların ve nihayetinde de Kıbrıslı
Türk/Rum Müslüman ve Hristiyanların yüzlerce yıldır beraber yaşadığı, güldüğü,
ağladığı ve ibadet ettiği Mağusa'nın bu yalnızlığı, tüm zaman dilimi içinde çok
küçük bir sürece denk gelmektedir. Mağusa ve Mağusalıların asırlar boyunca
yaşanmış çokkültürlü tarihi ve ortak geçmişi, son yarım asırda adayı acıya boğan ve
bölen aşırı milliyetçiliği tekrardan aşacak dinamizmi de kendi içinde
barındırmaktadır.
Famagustans-to-fight-restrictions-together.pdf
DİĞER HABERLER

Great Success of Enorasis’ 12th Friendship Weekend
Enorasis Kulübü’nün 12. Dostluk Hafta Sonu etkinliği 19–20 Kasım. 2016 tarihleri arasında Platres’deki FOREST PARK Otel’de büyük bir başarıyla gerçekleşti. Etkinlik, Orman Dairesi’ne bağlı Troodos’taki Botanik Park rehberli gezisiyle başladı ve hote...

Empati Yapabilmek
Bu soğuk günlerin ardından önümüzdeki hafta Kıbrıs’ın geleceği için kritik görüşmeler ve konferans gerçekleşecek. Poltik olarak ise belki de en sıcak günlerinin öncesinde birçoğumuz kararsız ve gergin bir bekleyiş içindeyiz.
Bu bekleyişin...

RIK Kanalında Kıbrıs’ta Futbol Tartışıldı…
RIK Kanalında Kıbrıs’ta Futbol Tartışıldı...
Cuma günkü RIK 1 kanalında Kıbrıs’ta futbol tartışıldı. Okan Dağlı’nın yazdığı “İki Toplumlu Futbolcular” kitabının geçen hafta Yunanca’ya çevrilmesi nedeniyle yapılan programa efsanevi futbolculcul...