
Federalizmin alternatifi yoktur...
Kıbrıs adasının asırlardan beridir içinde barındırdığı farklı toplumlardan dolayı
oluşan çokkültürlü bir yapısı vardır. Bu farklılıkların bir arada barışçı bir şekilde
var olmasının ve adayı yönetmesinin politik karşılığı federalizmdir. Adadaki
toplumların birbiri üzerinde tahakküm kuramayacağı, ait oldukları bu coğrafyada
en demokratik biçimde beraber yaşayıp, ortaklaşa yönetecekleri sistem birleşik
federal bir Kıbrıstır ve bunun alternatifi yoktur.
Geçmişte denenen ve şimdilerde içinde yaşadığımız bu yapı adaya kaostan başka
birşey kazandırmamıştır. Üniter devlet ısrarı, ya da ayrılıkçı, iki devlet anlayışı
geçmişte olduğu gibi gelecekte de bu adaya huzur getirmeyecektir. Bu iki anlayış
da toplumları ortak üretimden, birlikteliğin yaratacağı sinerjizmden ve barış içinde
birarada yaşamaktan alıkoyacaktır. Buna karşılık federalizm, tüm bunları ters yüz
edecek ve başkaları istediği için değil bu adanın tarihsel geçmişi ve geleceğinin
dayattığı bir sistem olarak Kıbrısın ve Kıbrıslıların bölgede tekrardan önemli bir
aktör olmasını getirecektir.
Yıllardır bu hedefe yönelik yapılan ve yaşanan bir müzakere süreci vardır. Bu
süreci götüren liderlikler genellikle toplumlarından kopuk ve onları
içselleştirmeyen bir anlayışla hareket etmektedirler. Bu süreçler defalarca adada
sürekli olarak sona yaklaşıldığı halde, bir türlü sonuca varılamadan
sonlanmaktadır. Geşmiş BM Genel Sekreterleri Cuellar, Gali ve Annan’la da
benzer süreçler yaşanmış, hiçbir ortak kazanım elde etmeden, hatta o günleri de
arayacağımız bir sonla bitmiştir.
Peki bu defa bizi bekleyen nedir? Sonuca ulaşmak ve adada arzulanan, temel insan
hak ve özgürlüklerine saygı duyan, tek kimliğe dayanan, toplumların siyasi
eşitliğini içeren birleşik federal bir Kıbrıs'ı yaratmak bu kez mümkün olacak mı?
Bu hedefe varmak için son yılların en önemli Ekim ayına girdik. İşte tam da
geldiğimiz bu noktada liderler, federalizmden yana partiler ve sivil toplum örgütleri
ortak yaşamın ve federalizmin erdemlerini toplumlara anlatabildi mi? Onların
geçmişte yaşanılan acılarla ve hakikatlarla yüzleşmesine olanak tanıdı mı?
Toplumlarda yarım asırdan fazla süren ayrılıkların ve iletişim kopukluğunun
yarattığı olumsuzlukları ve güvensizliği giderebildi mi? Bu soruların cevabı
hayırdır! Şu saate kadar gerekenleri maalesef yapamadık.
Liderler, daha çok çözüm karşıtlarının çıkardıkları seslerle irkilip son dönemeçte
pozisyonlarını biraz da onlara göre almaya başladılar. Görüşmelerde henüz
aşılamayan ve konuşulmayı bekleyen ciddi konular vardır. “Toprak ve Mülkiyet”
ile “Güvenlik ve Garantiler” başlıkları uzlaşma noktasından henüz uzaktırlar!
Şimdi, maksimalist düşüncenin ve en çoğunu elde etme anlayışının herşeyi
kaybetmeyle sonuçlanabileceğini akıldan çıkarmadan hareket etmek zorundayız.
Bu konular, adada insanlarımızın birlikte barış içinde bir arada yaşama ve gelecek
kurma hedeflerinin önüne geçmiştir.
Her iki tarafta da siyasi partiler maalesef şu ana kadar adada varılacak federal bir
çözümü halka anlatmakta ciddi bir hareketlilik içinde değildirler. Aynen iki lider
gibi pozisyon belirlemekte, ya çözüm karşıtı sağ unsurların argümanlarından
etkilenmekte ya da mümkün olmayanı istemektedirler. İlerici ve çözümden yana
siyasi partilerimiz gerek teker teker, gerekse birlikte hareket etmeli ve ortak bir
dille mümkün olan bir çözümü beraberce hem liderliklerine hem de iki topluma
anlatabilmelidir.
İki toplumdaki sivil toplum örgütleri ve ilerici kişiler de siyasi partilerden ayrı
olarak adada federal çözümün neden gerekli olduğunu ve önümüzdeki fırsatın
kaçırılmamasının önemini, hem beraber hem de kendi etki alanlarındaki toplumun
her ferdini de dikkate alarak onlara vurgularken her iki lideri de pozisyonlarını
gözden geçirmeye zorlamalıdırlar.
Kaçıracağımız bu fırsat, gelecekte bugünü bize aratacaktır. Çözümsüzlük
durumunda adada hızla değişen nüfus yapısı ve bölgemizde bizim irade
koyamayacağımız sıcak gelişmeler, adada olası bir birleşmeyi ilelebet
engelleyebilme tehlikesini de içinde barındırdığını bilerek hareket etmekten başka
yolumuz yoktur.
There is no alternative to federalism...
The island of Cyprus is multi-cultural because of the many different
communities it harbored throughout the centuries. Federalism is the
political setting within which these different communities can coexist
and govern the island peacefully. The system that would allow the
communities on the island to democratically live together and jointly
govern without oppressing each other in this geography is a united
federal Cyprus. And there is no alternative to this.
The systems tried and tested in the past, as well as today’s structure have
not brought to the island anything, but chaos. Insisting on a unitary state
or advocating two separate states have not, and would not bring peace to
this island. Both approaches would prevent the communities from jointly
producing, the synergy of uniting, and peacefully coexisting. Federalism
however, would reverse all these and render Cyprus and Cypriots
important actors in the region, not because others wanted it, but because
it is a system arising from the historical past and the future of this island.
To this end, a negotiation process has been ongoing for years. However,
the leaderships that have led this process have been detached from the
communities. These processes, although they got close to bearing results,
have always ended without any success. Similar processes under the
auspices of past UN Secretaries-General Cuellar, Gali and Annan have
all ended without any mutual gains. On the contrary, they brought us to a
point, where we long for the past.
So what is awaiting us this time? Will it be possible to reach a result and
to create a united federal Cyprus that is based on a single identity and the
political equality of the communities, and that respects basic human
rights and freedoms? We have just entered the most important month of
October of the recent years. At this point, have the leaders, the pro-
federalism parties, and the non-governmental- organizations been able to
explain to the communities the virtues of a common life and federalism?
Have they been able to allow the communities to face the pain and
realities of the past? Have they been able to overcome the disadvantages
and insecurities arising from half a century of separation and lack of
communication? The answers to these questions are: No! So far, we have
unfortunately not been able to do what is necessary.
Recently, the leaders have been intimidated by the voice of the anti-
solution circles and have been adapting their positions accordingly.
There are serious issues that still need to be tackled in the negotiations.
The issues of “Territory and Property” and “Security and Guarantees”
are far from being agreed! Now, we have to act knowing that maximalist
approaches and demands may cost us everything. These issues have
dominated the objectives of peacefully coexisting and building a
common future on this island.
Unfortunately, the political parties on either side are not actively
working to explain to the people what a federal solution is. Similar to the
leaders, they are defining positions, being affected by the arguments of
the right wing, or seeking the impossible. Progressive and pro-solution
parties should, either on their own or together, explain the solution both
to their leaderships and to the two communities.
The non-governmental- organizations and progressive people in both
communities should explain the necessity of a federal solution on the
island and the importance of not missing the current opportunity, and
should put pressure on the leaders to review their positions.
Missing this opportunity will make us long for today in the future. We
have to acknowledge that under the conditions of non-solution, the
rapidly changing demographic structure of the island as well as the
developments in the region may forever prevent unification. And we
have to act accordingly.
DİĞER HABERLER

Great Success of Enorasis’ 12th Friendship Weekend
Enorasis Kulübü’nün 12. Dostluk Hafta Sonu etkinliği 19–20 Kasım. 2016 tarihleri arasında Platres’deki FOREST PARK Otel’de büyük bir başarıyla gerçekleşti. Etkinlik, Orman Dairesi’ne bağlı Troodos’taki Botanik Park rehberli gezisiyle başladı ve hote...

Empati Yapabilmek
Bu soğuk günlerin ardından önümüzdeki hafta Kıbrıs’ın geleceği için kritik görüşmeler ve konferans gerçekleşecek. Poltik olarak ise belki de en sıcak günlerinin öncesinde birçoğumuz kararsız ve gergin bir bekleyiş içindeyiz.
Bu bekleyişin...

RIK Kanalında Kıbrıs’ta Futbol Tartışıldı…
RIK Kanalında Kıbrıs’ta Futbol Tartışıldı...
Cuma günkü RIK 1 kanalında Kıbrıs’ta futbol tartışıldı. Okan Dağlı’nın yazdığı “İki Toplumlu Futbolcular” kitabının geçen hafta Yunanca’ya çevrilmesi nedeniyle yapılan programa efsanevi futbolculcul...