Adada federal bir çözümden başka yolumuz yoktur
Toplum liderleri arasında yarım asra yakındır devam eden müzakere sürecinde
yeni bir aşamaya gelindi. Adayı barış içinde bir geleceğe hazırlama ve federal bir
çözüme ulaştırmak için yapılan bu görüşmeler, kimi zaman sıcak çatışmalarla
sekteye uğramış, çoğu zaman da toplum liderlerinin uzlaşmazlıklarına kurban
edilmiştir. Bugüne kadar devam eden süreçte bir kez de referandumdan geri
dönülmüştür.
Umudumuz, bu kez toplumların barış ve çözüm yönündeki istencini de Kıbrıslı Türk
ve Kıbrıslı Rum liderliklerinin dikkate alarak adada çözüm ve barışın tesis
edilmesine yönelik son aşamayı da başarılı bir şekilde geçmeleriydi. Olmadı,
İsviçre’den kriz ile dönüldü.
İki toplum liderinin Mont Pelerin’den adaya dönmeleriyle beraber belirsizliğin
yaşandığı bu günlerde yapacak tek birşey vardır: Bugüne kadar büyük çaba ve
emekle gelinen bu noktadan geri dönememek, yani krizi atlatmak.
Uzlaşmazlık noktalarının gittikçe azladığı, federal ilkelerde büyük oranda anlaşıldığı
bir ortamda toprak ve garantiler konusu bunların önüne geçmemelidir. Toprak
oranlarında çok yaklaşıldığı ve dönmesi olası göçmen sayısında da ilerlemeler
kaydedildiği halde, ilerideki olasılıklar üzerine katı tutumlar sergilemek, liderlerin
bugüne kadar olan barışçı tutmlarıyla çelişmektedir. Yaşamın bizatihi kendisi olan,
birlikte yeni bir geleceği kurma noktasında, bu aşamadan sonra aşılabilecek
sorunları aşmaktan başka çaremiz yoktur.
Geldiğimiz noktada suçlama oyunlarına girilmeden, yapıcı diyaloğun
oluşturulabilmesi için liderlerin çok kısa süre içinde kapsamlı çözüme yönelik yol
haritalarını belirlemelerinin altını çizmek istiyorum. Adanın birleşmesine yönelik
kararlılıklarını toplumlarına yeniden ifade etmeleri gerekmektedir. Kararsızlık ve
belirsizlik uzun sürerse bizi federal çözüm yerine, kalıcı bir bölünmeye götürebilir.
Ayrıca BM de bu sürece sahip çıkmalıdır. Türkiye ve Yunanistan da sorumluluk
almaları gerekmektedir. Bu noktada sorumlu bir tavır takınabileceklerinin sinyali
da alınmıştır. Adayla çeşitli bağları olan ve sürece müdahil olan bu iki ülkeden şu
anda kayıtsız kalmalarını bekleyemeyiz.
Bu noktada suni krizler yaratarak ya da oluşan krizleri kalıcılaştırarak sürecin
yavaşlatılması veya koparılması ne Kıbrıs’ta yaşayan insanların ne de bölge
halklarının faydasınadır.
DİĞER HABERLER
Great Success of Enorasis’ 12th Friendship Weekend
Enorasis Kulübü’nün 12. Dostluk Hafta Sonu etkinliği 19–20 Kasım. 2016 tarihleri arasında Platres’deki FOREST PARK Otel’de büyük bir başarıyla gerçekleşti. Etkinlik, Orman Dairesi’ne bağlı Troodos’taki Botanik Park rehberli gezisiyle başladı ve hote...
Empati Yapabilmek
Bu soğuk günlerin ardından önümüzdeki hafta Kıbrıs’ın geleceği için kritik görüşmeler ve konferans gerçekleşecek. Poltik olarak ise belki de en sıcak günlerinin öncesinde birçoğumuz kararsız ve gergin bir bekleyiş içindeyiz.
Bu bekleyişin...
RIK Kanalında Kıbrıs’ta Futbol Tartışıldı…
RIK Kanalında Kıbrıs’ta Futbol Tartışıldı...
Cuma günkü RIK 1 kanalında Kıbrıs’ta futbol tartışıldı. Okan Dağlı’nın yazdığı “İki Toplumlu Futbolcular” kitabının geçen hafta Yunanca’ya çevrilmesi nedeniyle yapılan programa efsanevi futbolculcul...